COVİD-19 salgını nedeniyle yurtdışında okuduğu üniversiteye dönmek istemeyen Türkiyeli öğrenciler ile Türkiye'de eğitim görmek isteyen yabancı uyruklu öğrencilere Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) tarafından yatay geçiş hakkı tanınmıştır. Yükseköğretime girişte başarı sıralaması şartı bulunan tıp ve dişhekimliği fakülteleri tanınan hakkın kapsamı dışında tutulmuştur. Buna karşın, usulsüz olarak tıp ve dişhekimliği fakültelerine de kayıt yaptırıldığı belirlenmiştir.
Etik ve yasal olmayan bu durum, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın mahkemelerin “kazanılmış hak” kararları mazeretine sığınarak kabul ettikleri ve bu konuda bir şey yapmadıkları açıklamalarıyla da doğrulanmıştır.
Türk Tabipleri Birliği olarak, binbir emekle tıp fakültelerine girebilen öğrencilerin alın terini yok sayan ve yasal olmayan bu yatay geçişler hakkında YÖK’e ve ilgili tıp fakültelerine itiraz edecek ve sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağız.
Yatay geçiş YÖK’ün 29.05.2020 tarihinde almış olduğu kararla başlamıştır. Dünya üniversitelerinde ilk 1000’de yer alan üniversitelerin programlarındaki öğrenciler için yurtdışı yatay geçiş kontenjan kısıtlamasını pandemi gerekçesiyle kaldıran YÖK, bu okullarda okuyan Türk vatandaşı öğrencilere ülkemizde eğitim görebilmeleri imkânı tanımıştır. Bunu fırsat bilen ilk 1000 haricindeki üniversitelerden öğrenciler de bu durumdan faydalanarak Türkiye’deki üniversitelere, tıp ve diş hekimliği gibi fakültelere başvuruda bulunmuş ve fakülteler bu öğrencileri yasal olmayan bir şekilde kabul etmiştir. Kabulleri yasal değildir çünkü tıp fakültelerine ekonomi veya finans bölümlerinden öğrenciler de geçmiştir. YÖK yaptığı yanlışı düzeltmeye çalışmış ise de mahkemelerin bu durumu “kazanılmış hak” olarak görerek öğrenime devam kararı verdiği anlaşılmaktadır. Kazanılmış hak, hukuka uygun şekilde yapılan işlemlerin korunmasıdır. Burada açıkça hukuka aykırı işlemler söz konusu olduğundan “kazanılmış hak” yoktur.
Bu duruma YÖK’ün hatalı kararı neden olmuştur. YÖK başkanının bir soru önergesine verdiği yanıtta “700-800 bininci” ifadesinin “iyimser” bir rakam olduğu belirtilerek, “Daha alt sıralarda olup da yurtdışından yatay geçiş yapan öğrencilerin olması kanunlar ve mevzuatlar çerçevesinde dürüstlük temelli yapılsa da kabul edilemez bir sonuca neden olmuştur” şeklindeki açıklamasından sonra; “Üniversitelere verdiğimiz o yetkide bir kısıtlamaya yeniden gitme durumumuz söz konusu oldu. Uyarı yazdık, ettik ama üniversitelerin yürüttüğü bir işlem. Gelenlere ne yapacaksınız?” gibi yetki ve sorumluluk makamını aşan sorumsuzluk içeren hukuka aykırı değerlendirmeler yapmıştır.
Burada öğrenciler açısından fırsat eşitliğine aykırı bir durum olduğu açıkça ortadadır. Çünkü bir tarafta yoğun emek sonrası zorluklarla ve sınavda başarılı olmak şartı ile tıp fakültelerini kazanan öğrenciler varken, diğer tarafta ise 800 bininci olup parayla yurtdışında bir tıp fakültesine giden, sonradan fırsatı değerlendirip gelen öğrenciler vardır.
Bu durum hem eğitimde fırsat eşitliğine aykırı olması hem de tıp eğitiminin niteliğine vereceği zarar açısından asla kabul edeceğimiz bir uygulama değildir. Bir an önce yasal olmayan bu uygulamaya son verilmeli ve sorumlular cezalandırılarak, yatay geçiş uygulamaları iptal edilmelidir.
Türk Tabipleri Birliği olarak bu konuyu hukukçularımızla birlikte değerlendirecek, emeklerinin hakkı ile buralarda okumaya hak kazanan öğrencilerimize yapılan bu haksız, yasal olmayan, alın terine saygısızlık olarak nitelendirdiğimiz, eğitimde fırsat eşitliğine ve nitelikli eğitime karşı olan bu uygulamaya YÖK ve ilgili üniversiteler nezdinde gerekli itirazımızı yapacak, suç duyurusunda bulunarak yasal süreci başlatacağız.
kaynak ttb Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi
Etik ve yasal olmayan bu durum, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın mahkemelerin “kazanılmış hak” kararları mazeretine sığınarak kabul ettikleri ve bu konuda bir şey yapmadıkları açıklamalarıyla da doğrulanmıştır.
Türk Tabipleri Birliği olarak, binbir emekle tıp fakültelerine girebilen öğrencilerin alın terini yok sayan ve yasal olmayan bu yatay geçişler hakkında YÖK’e ve ilgili tıp fakültelerine itiraz edecek ve sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağız.
Yatay geçiş YÖK’ün 29.05.2020 tarihinde almış olduğu kararla başlamıştır. Dünya üniversitelerinde ilk 1000’de yer alan üniversitelerin programlarındaki öğrenciler için yurtdışı yatay geçiş kontenjan kısıtlamasını pandemi gerekçesiyle kaldıran YÖK, bu okullarda okuyan Türk vatandaşı öğrencilere ülkemizde eğitim görebilmeleri imkânı tanımıştır. Bunu fırsat bilen ilk 1000 haricindeki üniversitelerden öğrenciler de bu durumdan faydalanarak Türkiye’deki üniversitelere, tıp ve diş hekimliği gibi fakültelere başvuruda bulunmuş ve fakülteler bu öğrencileri yasal olmayan bir şekilde kabul etmiştir. Kabulleri yasal değildir çünkü tıp fakültelerine ekonomi veya finans bölümlerinden öğrenciler de geçmiştir. YÖK yaptığı yanlışı düzeltmeye çalışmış ise de mahkemelerin bu durumu “kazanılmış hak” olarak görerek öğrenime devam kararı verdiği anlaşılmaktadır. Kazanılmış hak, hukuka uygun şekilde yapılan işlemlerin korunmasıdır. Burada açıkça hukuka aykırı işlemler söz konusu olduğundan “kazanılmış hak” yoktur.
Bu duruma YÖK’ün hatalı kararı neden olmuştur. YÖK başkanının bir soru önergesine verdiği yanıtta “700-800 bininci” ifadesinin “iyimser” bir rakam olduğu belirtilerek, “Daha alt sıralarda olup da yurtdışından yatay geçiş yapan öğrencilerin olması kanunlar ve mevzuatlar çerçevesinde dürüstlük temelli yapılsa da kabul edilemez bir sonuca neden olmuştur” şeklindeki açıklamasından sonra; “Üniversitelere verdiğimiz o yetkide bir kısıtlamaya yeniden gitme durumumuz söz konusu oldu. Uyarı yazdık, ettik ama üniversitelerin yürüttüğü bir işlem. Gelenlere ne yapacaksınız?” gibi yetki ve sorumluluk makamını aşan sorumsuzluk içeren hukuka aykırı değerlendirmeler yapmıştır.
Burada öğrenciler açısından fırsat eşitliğine aykırı bir durum olduğu açıkça ortadadır. Çünkü bir tarafta yoğun emek sonrası zorluklarla ve sınavda başarılı olmak şartı ile tıp fakültelerini kazanan öğrenciler varken, diğer tarafta ise 800 bininci olup parayla yurtdışında bir tıp fakültesine giden, sonradan fırsatı değerlendirip gelen öğrenciler vardır.
Bu durum hem eğitimde fırsat eşitliğine aykırı olması hem de tıp eğitiminin niteliğine vereceği zarar açısından asla kabul edeceğimiz bir uygulama değildir. Bir an önce yasal olmayan bu uygulamaya son verilmeli ve sorumlular cezalandırılarak, yatay geçiş uygulamaları iptal edilmelidir.
Türk Tabipleri Birliği olarak bu konuyu hukukçularımızla birlikte değerlendirecek, emeklerinin hakkı ile buralarda okumaya hak kazanan öğrencilerimize yapılan bu haksız, yasal olmayan, alın terine saygısızlık olarak nitelendirdiğimiz, eğitimde fırsat eşitliğine ve nitelikli eğitime karşı olan bu uygulamaya YÖK ve ilgili üniversiteler nezdinde gerekli itirazımızı yapacak, suç duyurusunda bulunarak yasal süreci başlatacağız.
kaynak ttb Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi