Salgın hastalık koronavirüs ile mücadelede her zaman iç içe çalışan sağlık emekçileri Ramazan ayında iftarlarını ailerinden ayrı yapıyor. Kayseri Şehir Hastanesinde çalışan sağlık personeli 29 yıllık hemşire Emine Altunal'da orucunu ailesinden ayrı açmanın hüznünü yaşadığını anlattı...
Sadece Emine Hemşire onlardan biri. Her ne kadar hakları ödenmesede görevlerini canları pahasına yerine getiren sağlık personellerine 2021 yılı Sağlık Kahramanları deniliyor gel görelim ki sağlık emekçileri hak ettikleri değeri göremiyor. Ramazan ayında ailesinden uzakta olmanın hüznünü anlatan Emine Hemşire şu sözlere yer verdi;
29 yıllık hemşireyim belki hastane kapsamında en ağır denilebilecek yerlerde çalıştım. Yoğun bakımlarda, kardiyolojide, onkoloji de çalıştım. Pandemi de yorulduğum ve tükendiğim kadar hiçbir yerde yorulmadım ve tükenmedim. Siz bir tek maskenin altından nefes alamıyorsunuz ama biz burada 4-5 tane maske takarak çalışıyoruz. Bazen 'hepsini çıkarayım, ne olacaksa olsun' diyorum ama evdekiler düşünüyorum. Çocuğumu düşünüyorum. Onun yanına daha temiz gideyim ve hastalık götürmeyim diye maskeyi çok takıyorum" ifadelerini kullandı. Vatandaşlara uyarılarda bulunan Altunal, "Asla 'bana bir şey olmaz' demeyin. Çünkü oluyor. Gerçekten oluyor. Buradaki hastalarımız birkaç gün geçtikten sonra kendileri 'çok pişmanım, bana bir şey olmaz dedim, hiçbir şeye dikkat etmedim. Başıma bunlar geldi. Şu çektiğim ağrıların yüzde 1'ini çekeceğimi söyleselerdi asla tedbirsizlik yapmazdım' diyorlar. Hastalardan bunu birebir duyuyoruz. Özellikle tekrar söylüyorum, maske, mesafe ve temizlik" dedi.
"Küçük çekirdek ailemize bile kavuşamaz olduk"
Orucunu ailesinden ayrı açmanın buruk olduğunu dile getiren Emine Altunal, "Çok acı bir duygu. Her zaman 'eski Ramazanlar' diyorduk. Eski Ramazanları da geçtik. Küçük çekirdek ailemize bile kavuşamaz olduk. Çünkü arkadaşlarımız bir bir pozitif oluyorlar ve çok ağır atlatanlar oldukça sayımız azalıyor ve daha çok nöbete gelmek zorunda kalıyoruz. Nöbete geldikçe de aileden uzak iftarlarımız ve sahurlarımız çoğalıyor. Burada yarım yamalak iftarlar oluyor. Yemeğe başlıyorsun ve çorbayı daha bitirmeden hastanın birinin ateşi çıkıyor ve ona koşuyorsun. Başka bir hastanın ihtiyacı oluyor ve ona koşuyorsun. Yemek de parça parça olunca iftarında bir anlamı olmuyor. Bunlara rağmen sonuna kadar mücadelemiz devam ediyor ve etmeye de devam edecek" şeklinde konuştu.
Sadece Emine Hemşire onlardan biri. Her ne kadar hakları ödenmesede görevlerini canları pahasına yerine getiren sağlık personellerine 2021 yılı Sağlık Kahramanları deniliyor gel görelim ki sağlık emekçileri hak ettikleri değeri göremiyor. Ramazan ayında ailesinden uzakta olmanın hüznünü anlatan Emine Hemşire şu sözlere yer verdi;
29 yıllık hemşireyim belki hastane kapsamında en ağır denilebilecek yerlerde çalıştım. Yoğun bakımlarda, kardiyolojide, onkoloji de çalıştım. Pandemi de yorulduğum ve tükendiğim kadar hiçbir yerde yorulmadım ve tükenmedim. Siz bir tek maskenin altından nefes alamıyorsunuz ama biz burada 4-5 tane maske takarak çalışıyoruz. Bazen 'hepsini çıkarayım, ne olacaksa olsun' diyorum ama evdekiler düşünüyorum. Çocuğumu düşünüyorum. Onun yanına daha temiz gideyim ve hastalık götürmeyim diye maskeyi çok takıyorum" ifadelerini kullandı. Vatandaşlara uyarılarda bulunan Altunal, "Asla 'bana bir şey olmaz' demeyin. Çünkü oluyor. Gerçekten oluyor. Buradaki hastalarımız birkaç gün geçtikten sonra kendileri 'çok pişmanım, bana bir şey olmaz dedim, hiçbir şeye dikkat etmedim. Başıma bunlar geldi. Şu çektiğim ağrıların yüzde 1'ini çekeceğimi söyleselerdi asla tedbirsizlik yapmazdım' diyorlar. Hastalardan bunu birebir duyuyoruz. Özellikle tekrar söylüyorum, maske, mesafe ve temizlik" dedi.
"Küçük çekirdek ailemize bile kavuşamaz olduk"
Orucunu ailesinden ayrı açmanın buruk olduğunu dile getiren Emine Altunal, "Çok acı bir duygu. Her zaman 'eski Ramazanlar' diyorduk. Eski Ramazanları da geçtik. Küçük çekirdek ailemize bile kavuşamaz olduk. Çünkü arkadaşlarımız bir bir pozitif oluyorlar ve çok ağır atlatanlar oldukça sayımız azalıyor ve daha çok nöbete gelmek zorunda kalıyoruz. Nöbete geldikçe de aileden uzak iftarlarımız ve sahurlarımız çoğalıyor. Burada yarım yamalak iftarlar oluyor. Yemeğe başlıyorsun ve çorbayı daha bitirmeden hastanın birinin ateşi çıkıyor ve ona koşuyorsun. Başka bir hastanın ihtiyacı oluyor ve ona koşuyorsun. Yemek de parça parça olunca iftarında bir anlamı olmuyor. Bunlara rağmen sonuna kadar mücadelemiz devam ediyor ve etmeye de devam edecek" şeklinde konuştu.