Bursa’da özel bir hastanede çalışan göz tabibi Op. Dr. Üzeyir Özlük’e, 14 Mart Tıp Bayramı’nda üyesi olduğu Tabipler Odası’ndan haciz tebligatında bulunuldu. Bursa Tabipler Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, sürecin avukatlar aracılığı ile yürütüldüğünü, bu günün hususi seçilmediğini savundu.
Bursa’da özel bir hastanede görev yapan Op. Dr. Üzeyir Özlük,’e 14 Mart Tıp Bayramı’nda üyesi olduğu Bursa Tabipler Odasından faiz ve masraflar hariç toplam bin 129, 37 TL aidatını ödemediği gerekçesi ile haciz tebligatı geldi. Tıp Bayramı’nda hastane yönetimi tarafından çağrıldığını ve tebligatın kendisine verildiğini belirten Özlük, bazı gerekçelerle aidatını ödeyemediğini, Tabipler Odasına da doktorların isteğine bağlı üye olunması gerektiğini savundu.
Üzeyir Özlük, meslek hayatının tamamını özel hastanede çalışarak devam ettiğini dile getirerek, “Özelde çalışan bütün hekimlerin Tabipler Odası’na üye olma mecburiyeti var. Dolayısıyla bende üyeyim. Son birkaç yıldır belli sebeplerle aidatımı ödeyemedim. Tabipler Odası bizimle irtibata geçebilirdi. Pandemi sürecinde, 14 Mart Tıp Bayramı gibi bir süreçte bu haciz işlemi bize ulaştı. Hastane yönetiminden bize bildirdiler. Kendi sosyal medyamızda bunu paylaşma ihtiyacı duydum. Bunun sebebi de, Tabipler Birliği’ne kamuda çalışan hekimlerimizin üyelik mecburiyeti yok. Özel hastanede çalışanlar ise çalışabilmek için Tabipler Birliği’ne üye olmak zorundadır. Ben üyeliğin gönüllülük esasına göre yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bu zaten tartışılan bir konudur” dedi.
Tabipler Birliği’nin son 5-10 yıldır hekimlerin kendi özlük haklarıyla ve sağlık çalışanlarının genel sıkıntıları ile değil, tıp dışı başka faktörlerle ilgilendiğini iddia eden Özlük, “Benim bu manada Tabipler Birliği’ne karşı güven eksikliğim oluştu. Benim hakkımı savunmadıklarını düşünüyorum. Ben buraya üye olmanın zorunlu olmaması gerektiğini savunuyorum. Gönüllülük esasına göre üye olunmalıdır. Benim dile getirmek istediğim konu da budur” diye konuştu.“Özel hastanede çalışanla kamuda çalışan eşit olması gerekiyor”
Haciz tebligatından sonra prosedürün nasıl işlemesi gerektiğini bilmediğini sözlerine ekleyen Özlük, “Tabipler Odası”na hekimler olarak sahip çıkmamız gerekir ama şuandaki ister genel merkez ister Bursa olsun bizim haklarımızı ön plana çıkacak politika izlemesi halinde ben kendi odamın yanında olurum. Şu an kanuni olarak bu borcu zor şartlar altında olsa da ödemeye mecburum. Tabipler Birliği’nin kamuda çalışanla özel hastanede çalışan doktorlara eşit olması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Telefon ile görüşlerini beyan eden Bursa Tabipler Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, üyeler arasında herhangi bir ayrım yapılmadığını, aidat almanın kanunen mecburi olduğunu ifade etti. “Tabipler Odasının aidatı almıyorum, doktorların da vermiyorum” deme şansının yasalarla mümkün olmadığının altını çizen Türkkan, “6 yıl boyunca aidatını ödemeyen doktorlara defalarca posta, telefon ve dijital iletişim araçları ile ulaşılıyor. Yılda bir doktor 8 defa bu yöntemlerle uyarılıyor. Uzun süre borcunu ödemeyen doktorlar için de avukatlar devreye giriyor. 14 Mart Tıp Bayramında doktora giden haciz tebligatının kasıtlı olduğunu asla düşünmüyorum. Özel hastanelerde çalışan doktorlardan yıllık 520 TL, kamuda çalışanlardan ise 320 TL üye aidatı almak zorundayız. Odaya kayıt yaptırmak da yasalarla zorunlu bir durum. Bizler hekim arkadaşlarımızın daha iyi şartlarda çalışması, özlük haklarının daha iyi olması için mücadele veriyoruz” şeklinde konuştu. kaynak(İHA)
Bursa’da özel bir hastanede görev yapan Op. Dr. Üzeyir Özlük,’e 14 Mart Tıp Bayramı’nda üyesi olduğu Bursa Tabipler Odasından faiz ve masraflar hariç toplam bin 129, 37 TL aidatını ödemediği gerekçesi ile haciz tebligatı geldi. Tıp Bayramı’nda hastane yönetimi tarafından çağrıldığını ve tebligatın kendisine verildiğini belirten Özlük, bazı gerekçelerle aidatını ödeyemediğini, Tabipler Odasına da doktorların isteğine bağlı üye olunması gerektiğini savundu.
Üzeyir Özlük, meslek hayatının tamamını özel hastanede çalışarak devam ettiğini dile getirerek, “Özelde çalışan bütün hekimlerin Tabipler Odası’na üye olma mecburiyeti var. Dolayısıyla bende üyeyim. Son birkaç yıldır belli sebeplerle aidatımı ödeyemedim. Tabipler Odası bizimle irtibata geçebilirdi. Pandemi sürecinde, 14 Mart Tıp Bayramı gibi bir süreçte bu haciz işlemi bize ulaştı. Hastane yönetiminden bize bildirdiler. Kendi sosyal medyamızda bunu paylaşma ihtiyacı duydum. Bunun sebebi de, Tabipler Birliği’ne kamuda çalışan hekimlerimizin üyelik mecburiyeti yok. Özel hastanede çalışanlar ise çalışabilmek için Tabipler Birliği’ne üye olmak zorundadır. Ben üyeliğin gönüllülük esasına göre yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bu zaten tartışılan bir konudur” dedi.
Tabipler Birliği’nin son 5-10 yıldır hekimlerin kendi özlük haklarıyla ve sağlık çalışanlarının genel sıkıntıları ile değil, tıp dışı başka faktörlerle ilgilendiğini iddia eden Özlük, “Benim bu manada Tabipler Birliği’ne karşı güven eksikliğim oluştu. Benim hakkımı savunmadıklarını düşünüyorum. Ben buraya üye olmanın zorunlu olmaması gerektiğini savunuyorum. Gönüllülük esasına göre üye olunmalıdır. Benim dile getirmek istediğim konu da budur” diye konuştu.“Özel hastanede çalışanla kamuda çalışan eşit olması gerekiyor”
Haciz tebligatından sonra prosedürün nasıl işlemesi gerektiğini bilmediğini sözlerine ekleyen Özlük, “Tabipler Odası”na hekimler olarak sahip çıkmamız gerekir ama şuandaki ister genel merkez ister Bursa olsun bizim haklarımızı ön plana çıkacak politika izlemesi halinde ben kendi odamın yanında olurum. Şu an kanuni olarak bu borcu zor şartlar altında olsa da ödemeye mecburum. Tabipler Birliği’nin kamuda çalışanla özel hastanede çalışan doktorlara eşit olması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Telefon ile görüşlerini beyan eden Bursa Tabipler Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, üyeler arasında herhangi bir ayrım yapılmadığını, aidat almanın kanunen mecburi olduğunu ifade etti. “Tabipler Odasının aidatı almıyorum, doktorların da vermiyorum” deme şansının yasalarla mümkün olmadığının altını çizen Türkkan, “6 yıl boyunca aidatını ödemeyen doktorlara defalarca posta, telefon ve dijital iletişim araçları ile ulaşılıyor. Yılda bir doktor 8 defa bu yöntemlerle uyarılıyor. Uzun süre borcunu ödemeyen doktorlar için de avukatlar devreye giriyor. 14 Mart Tıp Bayramında doktora giden haciz tebligatının kasıtlı olduğunu asla düşünmüyorum. Özel hastanelerde çalışan doktorlardan yıllık 520 TL, kamuda çalışanlardan ise 320 TL üye aidatı almak zorundayız. Odaya kayıt yaptırmak da yasalarla zorunlu bir durum. Bizler hekim arkadaşlarımızın daha iyi şartlarda çalışması, özlük haklarının daha iyi olması için mücadele veriyoruz” şeklinde konuştu. kaynak(İHA)
