Tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında kovid-19 aşılama çalışmaları öyle hızlı ilerliyor ki...
Daha önce de dedik ya!
"Aşı seferberliği başlatıldı..." diye...
Hasta kliniklerinden, acil servislerden, polikliniklerden personel çekiliyor aşı odalarına, ek binalar hizmete açılıyor...
İlimizde günlük aşılama oranı 100 bine dayandı neredeyse...
Hekimi, hemşiresi, sağlık memuru, laborantı...
Tüm sağlıkçılar son güçlerine kadar emek veriyor...
***
Bir hekim dün sosyal medya hesabından bakın nasıl bir paylaşımda bulundu:
"Aşı birimlerinde tam bir seferberlik yaşanıyor... Servislerden takviyeye gelen hemşireler, yorgun yorgun düşen hemşirelerin elinden iğneyi alıp devam ediyor... Bir diğeri cepheye mermi taşır gibi aşı flakonu taşıyor... Kurtuluş savaşı ruhu yeniden yaşanıyor... Korona'yı denize dökeceğiz, az kaldı!"
Duygulanmamak, o ruhu içimizde hissetmemek mümkün mü?
Ammaa!..
Aşılama çalışmalarına hız verilmesiyle birlikte iş yükü daha da çok artan sağlık personelinin artık takati kalmadı...
Bunu her zaman yazdık ve yazmaya da devam edeceğiz...
Bu kadar özveri, bu kadar fedakârlığa rağmen maalesef kadir kıymet bilmiyoruz!
Ve hâlâ sağlık çalışanlarına sözlü ve fiziksel tacize devam ediyoruz...
Bravo bize!..
***
Biliyorsunuz, en son 40 yaş üstü vatandaşlar ve tüm SGK'ya kayıtlı kişilerin aşılanmasına başlandı. Hastanelerde kuyruklar oluştu, izdihamlar yaşandı ve dün sistem birkaç saat çalışmadı.
"Aşıla Sistemi" kilitlendi, ne giriş yapılabildi, ne de onay alınabildi...
Ve doğal olarak vatandaşlar aşı polikliniklerinin önünde birikti...
Tartışma, kavga, bağırış çağırış, hakaretler havada uçuştu...
Hâlbuki sistemin kilitlenmesi; ne hastanelerde görev yapan sağlıkçılardan, ne de kurumun sisteminden kaynaklanmakta...
Sistem direkt Sağlık Bakanlığı'na bağlı...
Birkaç saatlik aksaklık, beklemek istemeyen vatandaşlar tarafından kargaşaya neden oldu... Takviye güvenlik personeli çağırıldı...
Vatandaşların, "Ne iş yapıyorsunuz? Bi iş beceremezsiniz, işe gideceğiz geç kaldık! Bizi niye bekletiyorsunuz?.." şeklindeki söylemleri sağlık emekçilerini derinden yaraladı...
***
Yazıktır, günahtır, yapmayın!
Şifa dağıtan ellere nankörlük etmeyin artık, yeter!..
Aynı efelenmeyi saatlerce hiç ses çıkartamadan beklediğiniz bankalarda ve diğer kurumlarda nasıl yapamıyorsanız, hastanelerde de sakin olun lütfen.
Sağlık çalışanları çok yorgun ve psikolojileri, ağır iş yükünden, verdikleri emeğin karşılığını alamamaktan dolayı oldukça kötü...
Onlar bizim her şeyimiz, vazgeçilmezimiz unutmayın!
Biraz sükunet, biraz sabır, hoşgörülü ve tahammüllü olalım!..
kaynak: yenidönem Lale AKASOY
Daha önce de dedik ya!
"Aşı seferberliği başlatıldı..." diye...
Hasta kliniklerinden, acil servislerden, polikliniklerden personel çekiliyor aşı odalarına, ek binalar hizmete açılıyor...
İlimizde günlük aşılama oranı 100 bine dayandı neredeyse...
Hekimi, hemşiresi, sağlık memuru, laborantı...
Tüm sağlıkçılar son güçlerine kadar emek veriyor...
***
Bir hekim dün sosyal medya hesabından bakın nasıl bir paylaşımda bulundu:
"Aşı birimlerinde tam bir seferberlik yaşanıyor... Servislerden takviyeye gelen hemşireler, yorgun yorgun düşen hemşirelerin elinden iğneyi alıp devam ediyor... Bir diğeri cepheye mermi taşır gibi aşı flakonu taşıyor... Kurtuluş savaşı ruhu yeniden yaşanıyor... Korona'yı denize dökeceğiz, az kaldı!"
Duygulanmamak, o ruhu içimizde hissetmemek mümkün mü?
Ammaa!..
Aşılama çalışmalarına hız verilmesiyle birlikte iş yükü daha da çok artan sağlık personelinin artık takati kalmadı...
Bunu her zaman yazdık ve yazmaya da devam edeceğiz...
Bu kadar özveri, bu kadar fedakârlığa rağmen maalesef kadir kıymet bilmiyoruz!
Ve hâlâ sağlık çalışanlarına sözlü ve fiziksel tacize devam ediyoruz...
Bravo bize!..
***
Biliyorsunuz, en son 40 yaş üstü vatandaşlar ve tüm SGK'ya kayıtlı kişilerin aşılanmasına başlandı. Hastanelerde kuyruklar oluştu, izdihamlar yaşandı ve dün sistem birkaç saat çalışmadı.
"Aşıla Sistemi" kilitlendi, ne giriş yapılabildi, ne de onay alınabildi...
Ve doğal olarak vatandaşlar aşı polikliniklerinin önünde birikti...
Tartışma, kavga, bağırış çağırış, hakaretler havada uçuştu...
Hâlbuki sistemin kilitlenmesi; ne hastanelerde görev yapan sağlıkçılardan, ne de kurumun sisteminden kaynaklanmakta...
Sistem direkt Sağlık Bakanlığı'na bağlı...
Birkaç saatlik aksaklık, beklemek istemeyen vatandaşlar tarafından kargaşaya neden oldu... Takviye güvenlik personeli çağırıldı...
Vatandaşların, "Ne iş yapıyorsunuz? Bi iş beceremezsiniz, işe gideceğiz geç kaldık! Bizi niye bekletiyorsunuz?.." şeklindeki söylemleri sağlık emekçilerini derinden yaraladı...
***
Yazıktır, günahtır, yapmayın!
Şifa dağıtan ellere nankörlük etmeyin artık, yeter!..
Aynı efelenmeyi saatlerce hiç ses çıkartamadan beklediğiniz bankalarda ve diğer kurumlarda nasıl yapamıyorsanız, hastanelerde de sakin olun lütfen.
Sağlık çalışanları çok yorgun ve psikolojileri, ağır iş yükünden, verdikleri emeğin karşılığını alamamaktan dolayı oldukça kötü...
Onlar bizim her şeyimiz, vazgeçilmezimiz unutmayın!
Biraz sükunet, biraz sabır, hoşgörülü ve tahammüllü olalım!..
kaynak: yenidönem Lale AKASOY