Çankırı Devlet Hastanesinde yolsuzluğu ihbar eden sağlık çalışanı Özkan Öz, ödül yerine sürgün gibi yere gönderildi. Çankırı’nın en uzak ilçesi Çerkeş’e geçici görevle gönderilen hemşire Öz’ü sürgüne gönderilme sürecinde ise devlete ihbar ettiği soruşturma kapsamında ceza alan yöneticiler yer aldı.
Çankırı Devlet Hastanesinde Çankırı Sağlık Sen Yönetim Kurulu üyesi olan hem de hastanede çeşitli yönetici kademelerinde bulunan kişilerle ilgili hemşire Özkan Öz, 31 Mayıs 2019 tarihinde Çankırı İl Sağlık Müdürlüğüne ihbarda bulundu.
İl Sağlık Müdürlüğü tarafından açılan soruşturma devam ederken, soruşturmanın kilit ismi Murat T’nin soruşturmayla ilgili 5 bin hastanın mahrem bilgilerinin yer aldığı belgeleri sıkı korunan arşivden çıkartarak kurum dışına çıkardığı tespit edildi. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başmüfettişi tarafından soruşturma derinleştirildikçe müfettiş raporları ile evrakta tahrifat ve yeniden tanzim yapıldığı tespit edildi.
Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Kadir Barak’ın kontrolünde olan ve özel izinlerle içeriden dosya alınabilen arşive, o dönem sendikadan yönetim kurulundan arkadaşı olan M.T’nın nasıl girip belge çıkartabildiği ise araştırıldı. Kadir Barak’ta, M.T’nin soruşturmayı karartmak amacıyla adeta elini kolunu sallayarak girmesine göz yumması sebebi ile idari cezalar verildi.
Bu süreçte Çankırı Postasının gündeme getirdiği iddiaları, Çankırı Sağlık Sen Başkanı Tuna Dinç ve Kadir Barak basın toplantısı düzenleyerek yalanladı. Herşeyin mevzuata uygun yapıldığını, yolsuzluk ve usulsüzlük yapıldığı iddialarını reddederek arşive girilmesi ile ilgili tek cümlede bulunulmadı. İddiaları dile getire gazeteciler toplantıya çağrılmazken kendilerine karşı belgesiz bir şekilde iftira atıldığı açıklamasında bulunarak kamuoyunu yanıltmaya çalışan sendika yöneticisi ve hastane idarecisi konumundaki kişilerin yalanları ise kısa sürede belge ve cezalar ile ortay çıktı.
Yapılan ihbarın doğru olduğu ve mali müfettiş tarafından mevzuata aykırı şekilde devletin bazı personeline riskli hasta bakım ücreti ödemesi verildiği saptandı. Aynı şekilde Murat T’nin nöbete gelmeden gelmiş gibi evraklarda tahribat yaptığı, devletten maaş aldığı tespit edildi. Sağlık Bakanlığı teftiş kurulu tarafından çeşitli idari cezalara çarptırılan isimlerin dosyası, Teftiş kurulu hukuk müşavirliği görüşü doğrultusunda yapılan suçların sadece idari değil, adli suç kapsamına olduğu raporu doğrultusunda Çankırı Valiliğine suç duyurusunda bulunulması için gönderildi. O dönemki Çankırı Valisi Hamdi Bilge Aktaş tarafından soruşturma izni verilen Kadir Barak, Nedim İlyas Ata, Murat T. Ankara 3. Bölge İdare Mahkemesine kararın iptali için başvurdu. Ankara 3. Bölge İdare Mahkemesi itirazı red ederek dosyayı Çankırı Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. Ayrıca 21 sağlık çalışanına yasal faiziyle birlikte 1 milyon lira yakın devlete geri ödemeleri için zimmet çıkartılarak taksitler şeklinde zararın tahsiline başlandı.
Bu güne kadar Çankırı sağlığı içerisinde devlet içinde devlet gibi yapılaşan Çankırı Sağlık Sen yönetimi, işlerine gelmeyen bir çok Başhekim, İl Sağlık Müdürü, pozisyonundaki bürokratları yıpratarak görevden aldırmaları sonucunda Çankırı sağlığı adeta kaosa sürüklendi. Sağlık Sen cephesinde işler bu şekilde yolunda giderken dosyaları Cumhuriyet savcılığında olan Kadir Barak ve Nedim İlyas Ata’nın idarecilik sözleşmesi bazı siyasilerin yoğun desteği ile3 yıl daha uzatıldı.
Kendi sendikalarından olmayan Türk Sağlık Sen üyeleri ve sendikasız sağlık çalışanlarını idareci pozisyonunu kullanarak akıl almaz yöntemlerle yıldıran idareciler usulsüzlükler karşısında susmayan sağlık çalışanı Özkan Öz ve hizaya gelmeyen sağlık çalışanlarına baskıyı günden güne artırdı. Pandemi süreci bulanık suda balık avlanması için bulunmaz bir fırsat doğurdu. Ak Parti’de bazı siyasileri arkasına alarak sendikal gücünü, hemde bütün bu yolsuzluklara rağmen koltuklarını korumayı başaran hastanede idareci pozisyonunda Kadir Barak ve Nedim İlyas Ata tarafından baskı uygulanmaya başlandı. Asılsız şekilde devletin disiplin mekanizmasını, kendi çıkarları doğrultusunda linç ve baskı aleti olarak devreye sokan idareciler hemşire Öz’e sayısız idari soruşturmalar açtı. Soruşturmalardan sonuç alamayan idareciler çareyi pandemi dönemini de fırsat bilerek Öz’ü Çankırı’nın en uzak ilçesi olan Çerkeş’e geçici görevlendirme ile gönderilmesini sağladı. Yine baskılar bununla sınırlı kalmayarak Öz’ün sağlık çalışanı eşi de baskılardan fazlasıyla nasibini aldı. Yıllarca görev yaptığı servisten alınan S. Ö’nün bir gün içerisinde farklı servislerde gezdirilerek mobink uygulandığı öğrenildi.
Çankırı Postası haber merkezimizin yaptığı araştırmada ise Çerkeş Devlet Hastanesinde hemşire eksikliği olmadığı tespit edildi. Kırka yakın hemşirenin olduğu hastanede 1 saat fazla mesai yapan hemşire dahi yok. 24 saat nöbet tutan hemşireler 3 gün evinde dinleniyor. Ayrıca Çerleş Devlet Hastanesinden kadrolu bir şekilde görev yapan R.Y’nin 7 aydır geçici görevle Çankırı Devlet Hastanesinde görev yaptığı ortaya çıktı. Yine intikam duygusu ile hareket eden sendikal vesayetçilerin personel ihtiyacı varsa Çerkeş’in kadrolu personeli yerine geçici görevle Özkan Öz’ü göndererek linç girişimini gözler önüne seriyor. Geçici personelin yol harcırahı ve ek ödeme alması yüzünden devleti zarara uğratmaya devam ettikleri belirtiliyor. Kadrolu personel dururken başka bir personelin geçici görevle Çerkeş Devlet Hastanesine çekilmesi ile hangi akıl mantık ve devletçilik anlayışı ile izah edilemiyor.
Çankırı Devlet Hastanesi pandemi döneminde hastaların tedavisinde önemli bir merkez haline geldi. Bu süreçte ilçelerden hemşireler geçici görevle Çankırı Devlet Hastanesinde görevlendirildi. Çerkeş, Orta, Kurşunlu, Kızılırmak, Şabanözü ve İl Sağlık Müdürlüğü, Ağız Diş Sağlığı Merkezinden Devlet Hastanesine hemşire çekildi. Personel sayısı artmasına rağmen 24 saat korona hastalarının başında nöbet tutan hemşireler, 3 gün evinde dinlendirilmesi gerekirken personel yetersizliği sebebi ile bir gün dinlendirildikten sonra mesaiye çağrılarak ek mesai yaptırıldı.
Bu süreçte Özkan Öz’de evde sağlık biriminden 1 aylık geçici görevle Çankırı Devlet Hastanesi pandemi servisine alındı. Bir ay sürenin sonunda diğer geçici görevliler birimlerine geri gönderilirken Öz’e sürpriz bir şekilde yataklı serviste hasta dahi yatmayan Çerkeş’e sürgüne gönderildi.
Adı yolsuzluk ve usulsüzlüklere karışan Murat T. ise pandemi döneminde sendikal vesayetçi arkadaşları tarafından kimseyle fazla temasın olmadığı masa başı görev verilerek korunup kollanmaya devam ediliyor. Anlayacağınız “Sen misin yolsuzluğu ihbar eden!” muamelesi gören Özkan Öz, ödül yerine devleti zarara uğratan fetö benzeri organize suç örgütü gibi davrandığı iddia edilen sendikal vesayetçi yöneticiler tarafından cezalandırılıyor. Pandemi döneminde kahraman ilan edilen sağlık çalışanlarına yine devlete çöreklenen odaklar devletten devşirdiği güçle zulüm ediyor. Devleti koruyan ve yasal olarak suçu bildiren hemşirenin başına gelenler ise kamuoyunun vicdanına sunuyoruz.
Kaynak Çankırıpostası
Çankırı Devlet Hastanesinde Çankırı Sağlık Sen Yönetim Kurulu üyesi olan hem de hastanede çeşitli yönetici kademelerinde bulunan kişilerle ilgili hemşire Özkan Öz, 31 Mayıs 2019 tarihinde Çankırı İl Sağlık Müdürlüğüne ihbarda bulundu.
İl Sağlık Müdürlüğü tarafından açılan soruşturma devam ederken, soruşturmanın kilit ismi Murat T’nin soruşturmayla ilgili 5 bin hastanın mahrem bilgilerinin yer aldığı belgeleri sıkı korunan arşivden çıkartarak kurum dışına çıkardığı tespit edildi. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başmüfettişi tarafından soruşturma derinleştirildikçe müfettiş raporları ile evrakta tahrifat ve yeniden tanzim yapıldığı tespit edildi.
Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Kadir Barak’ın kontrolünde olan ve özel izinlerle içeriden dosya alınabilen arşive, o dönem sendikadan yönetim kurulundan arkadaşı olan M.T’nın nasıl girip belge çıkartabildiği ise araştırıldı. Kadir Barak’ta, M.T’nin soruşturmayı karartmak amacıyla adeta elini kolunu sallayarak girmesine göz yumması sebebi ile idari cezalar verildi.
Bu süreçte Çankırı Postasının gündeme getirdiği iddiaları, Çankırı Sağlık Sen Başkanı Tuna Dinç ve Kadir Barak basın toplantısı düzenleyerek yalanladı. Herşeyin mevzuata uygun yapıldığını, yolsuzluk ve usulsüzlük yapıldığı iddialarını reddederek arşive girilmesi ile ilgili tek cümlede bulunulmadı. İddiaları dile getire gazeteciler toplantıya çağrılmazken kendilerine karşı belgesiz bir şekilde iftira atıldığı açıklamasında bulunarak kamuoyunu yanıltmaya çalışan sendika yöneticisi ve hastane idarecisi konumundaki kişilerin yalanları ise kısa sürede belge ve cezalar ile ortay çıktı.
Yapılan ihbarın doğru olduğu ve mali müfettiş tarafından mevzuata aykırı şekilde devletin bazı personeline riskli hasta bakım ücreti ödemesi verildiği saptandı. Aynı şekilde Murat T’nin nöbete gelmeden gelmiş gibi evraklarda tahribat yaptığı, devletten maaş aldığı tespit edildi. Sağlık Bakanlığı teftiş kurulu tarafından çeşitli idari cezalara çarptırılan isimlerin dosyası, Teftiş kurulu hukuk müşavirliği görüşü doğrultusunda yapılan suçların sadece idari değil, adli suç kapsamına olduğu raporu doğrultusunda Çankırı Valiliğine suç duyurusunda bulunulması için gönderildi. O dönemki Çankırı Valisi Hamdi Bilge Aktaş tarafından soruşturma izni verilen Kadir Barak, Nedim İlyas Ata, Murat T. Ankara 3. Bölge İdare Mahkemesine kararın iptali için başvurdu. Ankara 3. Bölge İdare Mahkemesi itirazı red ederek dosyayı Çankırı Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. Ayrıca 21 sağlık çalışanına yasal faiziyle birlikte 1 milyon lira yakın devlete geri ödemeleri için zimmet çıkartılarak taksitler şeklinde zararın tahsiline başlandı.
Bu güne kadar Çankırı sağlığı içerisinde devlet içinde devlet gibi yapılaşan Çankırı Sağlık Sen yönetimi, işlerine gelmeyen bir çok Başhekim, İl Sağlık Müdürü, pozisyonundaki bürokratları yıpratarak görevden aldırmaları sonucunda Çankırı sağlığı adeta kaosa sürüklendi. Sağlık Sen cephesinde işler bu şekilde yolunda giderken dosyaları Cumhuriyet savcılığında olan Kadir Barak ve Nedim İlyas Ata’nın idarecilik sözleşmesi bazı siyasilerin yoğun desteği ile3 yıl daha uzatıldı.
Kendi sendikalarından olmayan Türk Sağlık Sen üyeleri ve sendikasız sağlık çalışanlarını idareci pozisyonunu kullanarak akıl almaz yöntemlerle yıldıran idareciler usulsüzlükler karşısında susmayan sağlık çalışanı Özkan Öz ve hizaya gelmeyen sağlık çalışanlarına baskıyı günden güne artırdı. Pandemi süreci bulanık suda balık avlanması için bulunmaz bir fırsat doğurdu. Ak Parti’de bazı siyasileri arkasına alarak sendikal gücünü, hemde bütün bu yolsuzluklara rağmen koltuklarını korumayı başaran hastanede idareci pozisyonunda Kadir Barak ve Nedim İlyas Ata tarafından baskı uygulanmaya başlandı. Asılsız şekilde devletin disiplin mekanizmasını, kendi çıkarları doğrultusunda linç ve baskı aleti olarak devreye sokan idareciler hemşire Öz’e sayısız idari soruşturmalar açtı. Soruşturmalardan sonuç alamayan idareciler çareyi pandemi dönemini de fırsat bilerek Öz’ü Çankırı’nın en uzak ilçesi olan Çerkeş’e geçici görevlendirme ile gönderilmesini sağladı. Yine baskılar bununla sınırlı kalmayarak Öz’ün sağlık çalışanı eşi de baskılardan fazlasıyla nasibini aldı. Yıllarca görev yaptığı servisten alınan S. Ö’nün bir gün içerisinde farklı servislerde gezdirilerek mobink uygulandığı öğrenildi.
Çankırı Postası haber merkezimizin yaptığı araştırmada ise Çerkeş Devlet Hastanesinde hemşire eksikliği olmadığı tespit edildi. Kırka yakın hemşirenin olduğu hastanede 1 saat fazla mesai yapan hemşire dahi yok. 24 saat nöbet tutan hemşireler 3 gün evinde dinleniyor. Ayrıca Çerleş Devlet Hastanesinden kadrolu bir şekilde görev yapan R.Y’nin 7 aydır geçici görevle Çankırı Devlet Hastanesinde görev yaptığı ortaya çıktı. Yine intikam duygusu ile hareket eden sendikal vesayetçilerin personel ihtiyacı varsa Çerkeş’in kadrolu personeli yerine geçici görevle Özkan Öz’ü göndererek linç girişimini gözler önüne seriyor. Geçici personelin yol harcırahı ve ek ödeme alması yüzünden devleti zarara uğratmaya devam ettikleri belirtiliyor. Kadrolu personel dururken başka bir personelin geçici görevle Çerkeş Devlet Hastanesine çekilmesi ile hangi akıl mantık ve devletçilik anlayışı ile izah edilemiyor.
Çankırı Devlet Hastanesi pandemi döneminde hastaların tedavisinde önemli bir merkez haline geldi. Bu süreçte ilçelerden hemşireler geçici görevle Çankırı Devlet Hastanesinde görevlendirildi. Çerkeş, Orta, Kurşunlu, Kızılırmak, Şabanözü ve İl Sağlık Müdürlüğü, Ağız Diş Sağlığı Merkezinden Devlet Hastanesine hemşire çekildi. Personel sayısı artmasına rağmen 24 saat korona hastalarının başında nöbet tutan hemşireler, 3 gün evinde dinlendirilmesi gerekirken personel yetersizliği sebebi ile bir gün dinlendirildikten sonra mesaiye çağrılarak ek mesai yaptırıldı.
Bu süreçte Özkan Öz’de evde sağlık biriminden 1 aylık geçici görevle Çankırı Devlet Hastanesi pandemi servisine alındı. Bir ay sürenin sonunda diğer geçici görevliler birimlerine geri gönderilirken Öz’e sürpriz bir şekilde yataklı serviste hasta dahi yatmayan Çerkeş’e sürgüne gönderildi.
Adı yolsuzluk ve usulsüzlüklere karışan Murat T. ise pandemi döneminde sendikal vesayetçi arkadaşları tarafından kimseyle fazla temasın olmadığı masa başı görev verilerek korunup kollanmaya devam ediliyor. Anlayacağınız “Sen misin yolsuzluğu ihbar eden!” muamelesi gören Özkan Öz, ödül yerine devleti zarara uğratan fetö benzeri organize suç örgütü gibi davrandığı iddia edilen sendikal vesayetçi yöneticiler tarafından cezalandırılıyor. Pandemi döneminde kahraman ilan edilen sağlık çalışanlarına yine devlete çöreklenen odaklar devletten devşirdiği güçle zulüm ediyor. Devleti koruyan ve yasal olarak suçu bildiren hemşirenin başına gelenler ise kamuoyunun vicdanına sunuyoruz.
Kaynak Çankırıpostası