1 Nisan tarihinden itibaren 4 ay geçerli olacak ek ödemenin dağıtımı ile ilgili yazı dün yayınlanmıştır. Söz konusu düzenleme, ısrarla dile getirmemize rağmen süresi, kapsayıcılığı ve adaleti açısından yine çok büyük sorunlar içermektedir.
Bu düzenleme Aile Hekimliği çalışanlarının görmezden gelindiği, Genel idari ve yardımcı hizmetlerin yok sayıldığı, aşılama faaliyetlerini sürdüren çalışanların kapsam dışı bırakıldığı bir düzenlemedir.
Sağlık kurum ve kuruluşlarında fedakârca görev yapan binlerce çalışanın kapsam dışı bırakıldığı, makul bir artışın olmadığı, kelimelere ve hesaplara boğulan ama sonucunda ortaya kabul edilebilir bir dağıtımın konulamadığı bu düzenlemede bize göre bir fiyasko niteliğindedir.
2021 yılının ilk 3 ayının yok sayıldığı, geçmişteki kayıpların telafi edilmediği her düzenleme çalışanların beklentisini karşılamaktan çok uzaktır.
Birçok ülkede sağlık çalışanlarına net bir zam, belli bir ikramiye verilirken Sağlık Bakanlığı adına tavandan ek ödeme deyip sağlık çalışanlarına adeta ikinci bir maaş veriliyormuş gibi bir algı ile kamuoyuna sunduğu bu süslü düzenlemeleri terk etmeli, “MIŞ” gibi yapmayı bırakmalıdır.
Türk Sağlık-Sen olarak başından beri savunduğumuz sağlık çalışanlarına tek ödeme şeklinde maaşa zam yapılması en makul, çalışanın beklediği ve hakkaniyetli çözüm yoludur.
Sağlık Bakanlığı’nın tüm kurum ve kuruluşlarında görev yapan ve üniversite hastanelerindeki çalışanları kapsayacak böyle bir iyileştirme ile ancak makul olan hayata geçecektir.
Aklın yolu birdir. Israrla yanlış yapılarak doğrunun da bulanamayacağı bir gerçektir. Kalıcı ve sürdürülebilir, beklentileri karşılayan bir ücret politikası zarurettir. Sağlık Bakanlığı yüzünü çalışanlarına dönmeli ve pandeminin kahramanlarına hakkını teslim etmelidir.
Türk Sağlık-Sen olarak biz maaşa zam şeklinde tek ödemeyi ısrarla dile getirmeye ve bu yönde adım atılması gerekliliğini her platformda dile getirmeye devam edeceğiz.
Önder KAHVECİ
Genel Başkan
Bu düzenleme Aile Hekimliği çalışanlarının görmezden gelindiği, Genel idari ve yardımcı hizmetlerin yok sayıldığı, aşılama faaliyetlerini sürdüren çalışanların kapsam dışı bırakıldığı bir düzenlemedir.
Sağlık kurum ve kuruluşlarında fedakârca görev yapan binlerce çalışanın kapsam dışı bırakıldığı, makul bir artışın olmadığı, kelimelere ve hesaplara boğulan ama sonucunda ortaya kabul edilebilir bir dağıtımın konulamadığı bu düzenlemede bize göre bir fiyasko niteliğindedir.
2021 yılının ilk 3 ayının yok sayıldığı, geçmişteki kayıpların telafi edilmediği her düzenleme çalışanların beklentisini karşılamaktan çok uzaktır.
Birçok ülkede sağlık çalışanlarına net bir zam, belli bir ikramiye verilirken Sağlık Bakanlığı adına tavandan ek ödeme deyip sağlık çalışanlarına adeta ikinci bir maaş veriliyormuş gibi bir algı ile kamuoyuna sunduğu bu süslü düzenlemeleri terk etmeli, “MIŞ” gibi yapmayı bırakmalıdır.
Türk Sağlık-Sen olarak başından beri savunduğumuz sağlık çalışanlarına tek ödeme şeklinde maaşa zam yapılması en makul, çalışanın beklediği ve hakkaniyetli çözüm yoludur.
Sağlık Bakanlığı’nın tüm kurum ve kuruluşlarında görev yapan ve üniversite hastanelerindeki çalışanları kapsayacak böyle bir iyileştirme ile ancak makul olan hayata geçecektir.
Aklın yolu birdir. Israrla yanlış yapılarak doğrunun da bulanamayacağı bir gerçektir. Kalıcı ve sürdürülebilir, beklentileri karşılayan bir ücret politikası zarurettir. Sağlık Bakanlığı yüzünü çalışanlarına dönmeli ve pandeminin kahramanlarına hakkını teslim etmelidir.
Türk Sağlık-Sen olarak biz maaşa zam şeklinde tek ödemeyi ısrarla dile getirmeye ve bu yönde adım atılması gerekliliğini her platformda dile getirmeye devam edeceğiz.
Önder KAHVECİ
Genel Başkan