Kahramanmaraş’ta pompalı tüfekle hastane baskını Davasında Karar Çıktı: 10 Yıl Hapis Cezası
Kahramanmaraş’ta pompalı tüfekle hastaneyi basarak paniğe neden olan Birgül Gül’ün yargılandığı davada mahkeme kararını açıkladı. İlk duruşmada hüküm veren mahkeme, sanığı "cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Hastanede Büyük Panik Yaşandı
Olay, 5 Ekim 2024 tarihinde Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Ek Hizmet Binası Acil Servisi’nde meydana geldi. Birgül Gül, hastaneye elinde pompalı tüfekle geldi ve paniğe neden oldu. Çantasına bomba yerleştirdiğini iddia eden Gül, sağlık personeline yönelik tehditler savurarak "Kalbimi durdurun!" diye bağırdı.
Hastane içinde büyük korku ve kaos yaşanırken, bazı sağlık çalışanları sedye ve masaların altına gizlenerek korunmaya çalıştı. Olayın daha da büyümesini engelleyen hastane güvenlik görevlileri, saldırganı hızla etkisiz hale getirerek polise teslim etti. Gözaltına alınan Gül, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Dava Süreci ve Mahkeme Kararı
Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında, Birgül Gül hakkında hazırlanan iddianamede, silahla tehdit suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istenerek 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Davanın ilk duruşması geçtiğimiz günlerde görülürken, Sağlık Bakanlığı’nın da müdahil olduğu mahkemeye olayın mağduru olan 11 kişi ve taraf avukatları katıldı. Sanık Birgül Gül, tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
Sanıktan Şok Eden Savunma: "Amacım Kendimi Öldürtmekti"
Mahkemede savunma yapan sanık Birgül Gül, işlediği suçu kabul ettiğini belirtti ancak niyetinin hastane çalışanlarına zarar vermek olmadığını savundu. Psikolojik sorunlar yaşadığını dile getiren Gül, şu ifadeleri kullandı:
"Hastanedekilere zarar verme kastım yoktu. Oraya amacım kendimi öldürtmekti. Son iki yılda birçok yakınımı kaybettim, bu durum bende ciddi bir psikolojik bunalım yarattı. Sürekli ölümü düşünmeye başladım ve en sonunda Allah’a kavuşmayı istedim. O gün hastaneye gittiğimde, polislerin ya da güvenlik görevlilerinin beni öldürmesini bekliyordum."
Sanık, olayda kullandığı silahın aslında kuru sıkı olduğunu düşündüğünü iddia ederek, "Silahı oğlumdan almıştım. Gerçek silah olduğunu bilmiyordum." dedi.
Mağdurların Çoğu Şikayetçi Olmadı
Duruşmada ifade veren 11 mağdurdan 8’i, yaşadıkları korkuya rağmen sanıktan şikayetçi olmadıklarını belirtti. Ancak mahkeme, sanığın eyleminin sadece silahla tehdit olmadığını, kişileri hürriyetinden yoksun bırakma suçu oluşturduğunu değerlendirerek daha ağır bir ceza verilmesine hükmetti.
Mahkemeden Ağır Ceza Kararı
Mahkeme heyeti, sanığın suçunun sabit olduğunu belirterek 12 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Ancak sanığın sabıkasız oluşu ve yargılama sürecindeki olumlu tavırları göz önünde bulundurularak ceza 10 yıla düşürüldü. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Olayın Ardından Güvenlik Önlemleri Artırıldı
Yaşanan olayın ardından hastane yönetimi, güvenlik önlemlerini artırdı. Yetkililer, hastanelerde olası şiddet olaylarının önüne geçebilmek adına güvenlik kontrollerinin sıkılaştırıldığını belirtti.
Sağlık çalışanlarına yönelik saldırıların artmasıyla birlikte, yetkililer sağlıkta şiddet yasasının daha caydırıcı cezalar içermesi gerektiğine dikkat çekti.
Dava ve olayla ilgili gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz.
saglikpersoneli.com.tr