Yıllar yıllar önce Ajda Pekkan’ın muteşem yorumuyla dinlediğimiz “Sardı korkular gelecek yıllar/ Gözlerimde canlanırken yaptığın haksızlar…” şarkısı geldi birden aklıma…
Nedendir bilmem!
Her yerde, herkesde korku, gelecek, aş, iş kaygısı almış başını gitmekte…
***
Memleketimin her bir köşesinde yaşananlar çok ama çok dramatik bir hal almış durumda…
İnsanın yüreği acıyor gördüğü manzara karşısında…
Gazetemizin otoparkının tam karşısında bir market ve kenarında da çöp konteyneri bulunmakta…
Ah!
O çöp konteynerinin bir dili olsa da konuşsa…
Anlatırdı yaşananları size…
Sabah, öğlen, akşam hiç fark etmiyor…
Günün her saatinde ellerinde poşetlerle kadın, erkek, çocukların…
Biri gidiyor biri geliyor…
Bir öğün yiyeceği bulmak için konteynerin kapağı ha bire açılıp kapanıyor…
Kapak ağlıyor be!
Hayatta kalma, yaşam mücadelesi için süresi geçmiş, yarı çürümüş, bozulmuş gıdaları doldurup pazar arabalarına, torbalarına…
Biraz ürkek tavırlar, biraz tedirgin bakışlarla sağını solunu kontrol ettikten sonra arkasına bakmadan gidiyorlar yuvalarına…
Günü kurtarmanın verdiği karmaşık duygularla…
Her şey bir lokma ekmek için…
Ekonomi tıkırında!
***
Şimdi dönelim sağlığa…
Özlük hakları için mücadele eden hekimler eylemde…
Sağlık personeli emeklerinin karşılığını alamadığı için ıstırap içinde…
Şiddet, mobing hak getire…
Hastalar hastanelerden randevu alamadıkları için uzunca bir süre beklemede…
Kamu hastanelerinden her geçen gün doktorlarımız peş peşe istifa etmekte…
Vatandaşı, sağlık çalışanı süründürmeye, hayatlarını kabusa çevirmeye, öldürmeye adeta “ant içmiş” koronavirüs dolaşıyor içimizde…
Sağlığımız sıkıntıda!
***
Ruh sağlığımız bozuldu, saldırıyoruz sevdiklerimize…
Kadınlar katlediliyor, çocuklarımız tecavüze uğruyor gözlerimizin önünde…
Psikopatlar, caniler, katiler…
Kısacası insanımsı varlıklar elini kolunu sallaya sallaya geziyor sokakta, caddelerde…
Can güvenliğimiz tehlikede!
***
Malumunuz, milyonlarca çocuk ve gençlerimiz için kritik önem taşıyan eğitim, salgın döneminde kesintiye uğradı.
Örgün öğretim süreçlerinin hızlı bir değişime uğramasına ve yüz yüze eğitim faaliyetlerinin durmasına yol açtı…
Ve salgın eğitimimizi çok etkiledi hayatımıza “uzaktan eğitim” kavramını getirdi.
Bu da yüz yüze eğitimlerde bazen bir mimik, bazen bir davranış, bazen de tek bir cümle öğretmen ve öğrenci arasında yaşanan o duygu geçişini önledi.
İletişim eksikliği yaşandı…
Bazı laboratuvar, atölye gibi uygulama ağırlıklı derslerde bilgi eksikliği yaşandı…
Çocuklarımız yeterli bilgi doyumuna ulaşamadı!
***
Hayat işte!
Bir dokun bin ah işit…
kaynak yenidönem LALE AKASOY
Nedendir bilmem!
Her yerde, herkesde korku, gelecek, aş, iş kaygısı almış başını gitmekte…
***
Memleketimin her bir köşesinde yaşananlar çok ama çok dramatik bir hal almış durumda…
İnsanın yüreği acıyor gördüğü manzara karşısında…
Gazetemizin otoparkının tam karşısında bir market ve kenarında da çöp konteyneri bulunmakta…
Ah!
O çöp konteynerinin bir dili olsa da konuşsa…
Anlatırdı yaşananları size…
Sabah, öğlen, akşam hiç fark etmiyor…
Günün her saatinde ellerinde poşetlerle kadın, erkek, çocukların…
Biri gidiyor biri geliyor…
Bir öğün yiyeceği bulmak için konteynerin kapağı ha bire açılıp kapanıyor…
Kapak ağlıyor be!
Hayatta kalma, yaşam mücadelesi için süresi geçmiş, yarı çürümüş, bozulmuş gıdaları doldurup pazar arabalarına, torbalarına…
Biraz ürkek tavırlar, biraz tedirgin bakışlarla sağını solunu kontrol ettikten sonra arkasına bakmadan gidiyorlar yuvalarına…
Günü kurtarmanın verdiği karmaşık duygularla…
Her şey bir lokma ekmek için…
Ekonomi tıkırında!
***
Şimdi dönelim sağlığa…
Özlük hakları için mücadele eden hekimler eylemde…
Sağlık personeli emeklerinin karşılığını alamadığı için ıstırap içinde…
Şiddet, mobing hak getire…
Hastalar hastanelerden randevu alamadıkları için uzunca bir süre beklemede…
Kamu hastanelerinden her geçen gün doktorlarımız peş peşe istifa etmekte…
Vatandaşı, sağlık çalışanı süründürmeye, hayatlarını kabusa çevirmeye, öldürmeye adeta “ant içmiş” koronavirüs dolaşıyor içimizde…
Sağlığımız sıkıntıda!
***
Ruh sağlığımız bozuldu, saldırıyoruz sevdiklerimize…
Kadınlar katlediliyor, çocuklarımız tecavüze uğruyor gözlerimizin önünde…
Psikopatlar, caniler, katiler…
Kısacası insanımsı varlıklar elini kolunu sallaya sallaya geziyor sokakta, caddelerde…
Can güvenliğimiz tehlikede!
***
Malumunuz, milyonlarca çocuk ve gençlerimiz için kritik önem taşıyan eğitim, salgın döneminde kesintiye uğradı.
Örgün öğretim süreçlerinin hızlı bir değişime uğramasına ve yüz yüze eğitim faaliyetlerinin durmasına yol açtı…
Ve salgın eğitimimizi çok etkiledi hayatımıza “uzaktan eğitim” kavramını getirdi.
Bu da yüz yüze eğitimlerde bazen bir mimik, bazen bir davranış, bazen de tek bir cümle öğretmen ve öğrenci arasında yaşanan o duygu geçişini önledi.
İletişim eksikliği yaşandı…
Bazı laboratuvar, atölye gibi uygulama ağırlıklı derslerde bilgi eksikliği yaşandı…
Çocuklarımız yeterli bilgi doyumuna ulaşamadı!
***
Hayat işte!
Bir dokun bin ah işit…
kaynak yenidönem LALE AKASOY