SAĞLIK ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) üyeleri, Sağlık Bakanlığı önünde toplanarak, döner sermaye sistemine ve ücret adaletsizliğine tepki gösterdi.
Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş ve 81 ilden gelen şube başkanları ile sendika üyeleri, Sağlık Bakanlığı önünde toplandı. Ellerinde, 'Emeğimiz artıyor, ücretimiz eriyor' ve 'Döner sermaye dönmüyor' yazılı dövizler taşıyan grup, üzerinde 'Döner sermaye yetersiz. Artık yeter' yazılı pankart açtı.
Grup adına açıklama yapan Sendika Genel Başkanı Durmuş, döner sermaye sistemine ve ücret adaletsizliğine tepki göstererek, "Sağlık çalışanlarını perişan eden hakkaniyetsiz döner sermaye sistemine itiraz ediyoruz. Sağlık emekçileri, döner sermaye sistemi yüzünden her gün kan ağlarken; 'üzerinde çalışıyoruz' cümleleriyle yıllardır bir arpa boyu yol alınmamış olmasına isyan ediyoruz. Alın terinin kutsal, mücadelenin hak olduğuna inandığımız için de bu itirazımızı, bu haykırışımızı, her zaman her yerde ve her platformda seslendiriyoruz" dedi.
'HAKKIMIZI SONUNA KADAR KULLANMAYA KARARLIYIZ'
Bugüne kadar çözüm önerilerini ortaya koyduklarını kaydeden Durmuş, "Sorumluluk almaktan hiç kaçmadık. Sadece döner sermaye sorunu konusunda değil, diğer sorunlar konusunda da çözüm önerilerimizi hep paylaştık. Sağlık çalışanlarının sorunu, artık kangren haline gelen döner sermaye sisteminden ibaret değil. Bu sorunların ortadan kalkması için de itiraz hakkımızı sonuna kadar kullanmaya kararlıyız. Buradan, hakkaniyetli iş güvencesi herkesin hakkı olduğu için sözleşmeli istihdam modeline son verilmesi gerektiğini bir defa daha haykırıyoruz.
Çünkü aynı iş yerinde aynı işi yapıp da birbirlerinden çok farklı mali, özlük ve sosyal haklara sahip olmak kabul edilecek bir durum değildir. Bu sorun aile bütünlüğüne de büyük darbe vurmaktadır. Bunun yanında nöbet ücretleri artırılmalıdır. Çünkü sağlık çalışanları nöbete kaldıklarında, normal mesai ücretinden daha düşük ücret alıyor. Ayrıca, icap nöbet ücretlerinin bağış değil, hak olduğunu tüm sağlık çalışanları çok iyi biliyor. Yetkililer bunu kabul etmek zorundadır. Bugün sağlık çalışanları ağır iş yükü altında adeta eziliyor. Bu yeni bir durum değil. Ne yazık ki pandemi sürecinde sağlık emekçilerinin iş yükü katlanarak arttı. Avrupa Birliği ülkeleriyle kıyaslandığında, ülkemizde normal koşullarda 1 hemşire 4 hemşirenin yaptığı işi yapıyor. Benzer durum diğer branşlarda çalışanlar için de geçerli. Sorunun önüne ancak istihdam açığının sıfırlandığı güçlü sağlık ordusuyla geçilir. Her yıl düzenli olarak en az 60 bin sağlık çalışanı istihdam edilmelidir" diye konuştu.
'ÇÖZÜLMEYECEK HİÇBİR SORUN OLMADIĞINA İNANIYORUZ'
Ayrıca sağlık çalışanlarının artık şiddet kurbanı olmak istemediğini belirten Durmuş, "Şiddet sadece mağduru etkilemiyor; göreni, duyanı kısacası tüm çalışanları doğrudan etkiliyor, travmalara neden oluyor, korkutuyor, sindiriyor. Sağlık emekçileri, artık bu sorunların cenderesinde sıkışıp kalmak istemiyor. Sağlık-Sen olarak 'artık yeter' diyoruz. Sağlık çalışanlarının üstün gayreti, fedakârlığı ve adanmışlığının üstüne artık kronik sorunların gölgesi düşmemelidir. Sorunlara samimi bir şekilde bu kural temelinde yaklaşıldığında, çözülemeyecek hiçbir sorun olmadığına inanıyoruz. Sağlık çalışanlarının milletimizin 'Hayat Sigortası' olduğu gerçeğinden hareketle, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm yetkilileri sorunlarla anılmak yerine, sorunları bir an önce çözmeye ve çözümün parçası olmaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş ve 81 ilden gelen şube başkanları ile sendika üyeleri, Sağlık Bakanlığı önünde toplandı. Ellerinde, 'Emeğimiz artıyor, ücretimiz eriyor' ve 'Döner sermaye dönmüyor' yazılı dövizler taşıyan grup, üzerinde 'Döner sermaye yetersiz. Artık yeter' yazılı pankart açtı.
Grup adına açıklama yapan Sendika Genel Başkanı Durmuş, döner sermaye sistemine ve ücret adaletsizliğine tepki göstererek, "Sağlık çalışanlarını perişan eden hakkaniyetsiz döner sermaye sistemine itiraz ediyoruz. Sağlık emekçileri, döner sermaye sistemi yüzünden her gün kan ağlarken; 'üzerinde çalışıyoruz' cümleleriyle yıllardır bir arpa boyu yol alınmamış olmasına isyan ediyoruz. Alın terinin kutsal, mücadelenin hak olduğuna inandığımız için de bu itirazımızı, bu haykırışımızı, her zaman her yerde ve her platformda seslendiriyoruz" dedi.
'HAKKIMIZI SONUNA KADAR KULLANMAYA KARARLIYIZ'
Bugüne kadar çözüm önerilerini ortaya koyduklarını kaydeden Durmuş, "Sorumluluk almaktan hiç kaçmadık. Sadece döner sermaye sorunu konusunda değil, diğer sorunlar konusunda da çözüm önerilerimizi hep paylaştık. Sağlık çalışanlarının sorunu, artık kangren haline gelen döner sermaye sisteminden ibaret değil. Bu sorunların ortadan kalkması için de itiraz hakkımızı sonuna kadar kullanmaya kararlıyız. Buradan, hakkaniyetli iş güvencesi herkesin hakkı olduğu için sözleşmeli istihdam modeline son verilmesi gerektiğini bir defa daha haykırıyoruz.
Çünkü aynı iş yerinde aynı işi yapıp da birbirlerinden çok farklı mali, özlük ve sosyal haklara sahip olmak kabul edilecek bir durum değildir. Bu sorun aile bütünlüğüne de büyük darbe vurmaktadır. Bunun yanında nöbet ücretleri artırılmalıdır. Çünkü sağlık çalışanları nöbete kaldıklarında, normal mesai ücretinden daha düşük ücret alıyor. Ayrıca, icap nöbet ücretlerinin bağış değil, hak olduğunu tüm sağlık çalışanları çok iyi biliyor. Yetkililer bunu kabul etmek zorundadır. Bugün sağlık çalışanları ağır iş yükü altında adeta eziliyor. Bu yeni bir durum değil. Ne yazık ki pandemi sürecinde sağlık emekçilerinin iş yükü katlanarak arttı. Avrupa Birliği ülkeleriyle kıyaslandığında, ülkemizde normal koşullarda 1 hemşire 4 hemşirenin yaptığı işi yapıyor. Benzer durum diğer branşlarda çalışanlar için de geçerli. Sorunun önüne ancak istihdam açığının sıfırlandığı güçlü sağlık ordusuyla geçilir. Her yıl düzenli olarak en az 60 bin sağlık çalışanı istihdam edilmelidir" diye konuştu.
'ÇÖZÜLMEYECEK HİÇBİR SORUN OLMADIĞINA İNANIYORUZ'
Ayrıca sağlık çalışanlarının artık şiddet kurbanı olmak istemediğini belirten Durmuş, "Şiddet sadece mağduru etkilemiyor; göreni, duyanı kısacası tüm çalışanları doğrudan etkiliyor, travmalara neden oluyor, korkutuyor, sindiriyor. Sağlık emekçileri, artık bu sorunların cenderesinde sıkışıp kalmak istemiyor. Sağlık-Sen olarak 'artık yeter' diyoruz. Sağlık çalışanlarının üstün gayreti, fedakârlığı ve adanmışlığının üstüne artık kronik sorunların gölgesi düşmemelidir. Sorunlara samimi bir şekilde bu kural temelinde yaklaşıldığında, çözülemeyecek hiçbir sorun olmadığına inanıyoruz. Sağlık çalışanlarının milletimizin 'Hayat Sigortası' olduğu gerçeğinden hareketle, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm yetkilileri sorunlarla anılmak yerine, sorunları bir an önce çözmeye ve çözümün parçası olmaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.