Bizler, özellikle ekonomik olarak yaşadığımız bazı sorunlarla, sıkıntılarla karşılaştığımızda hemen dilimize pelesenk ettiğimiz o sözler girer devreye:
"Her şeyin başı sağlık!", "Allah sağlığımızdan etmesin!", "Sağlığımız olunca her şeyin üstesinden geliriz!" diye...
Eyvallah!
Pekiii...
Sağlıkçıların fiziksel, ruhsal sağlığı ne durumda acaba?
Kendi ifadeleriyle bıçak kemiğe dayanmış durumda!..
***
Şimdii...
Kovid belası hayatımıza girdiğinden bu yana canlarını ortaya koyarak savaşan sağlıkçılarımızın peş peşe gelen ölüm haberleriyle yıkıldık...
Şimdi de intiharlarıyla gündemdeler!
Yüreğimiz acıyor...
Ülke genelinde bu hafta içinde 3 hekim hayatına son verdi!..
Niye?
Onlar bizleri sağlığımıza kavuşturmak için çalışıyorlar...
Onlar emeklerinin karşılığını almak için mücadele veriyorlar...
Onlar liyakatsiz, şişik egolu, torpilli insanlar tarafından yönetilmek istemiyorlar!
Onlar sağlık kurumlarının, üniversitelerin makam koltuklarına atanan bazı yöneticilerin mobbingine, tehditlerine maruz kalmaktan dert yanıyorlar...
"Yeter artık, bıktııık! Psikolojimiz bozuldu!.." diye avazları çıkana kadar bağırıyorlar...
Bu çığlıkları, bu feryadı duyan var mı, hiç duyan oldu mu acaba?
Hekiminden hemşiresine, teknisyeninden güvenlikçisine, sağlık memurundan hizmetli personeline kadar...
Neredeyse hepsi mutsuz olduklarını söylüyorlar!
Mutlu olanlar da yok değil hani!..
***
Evet, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyovasküler Cerrahisi hekimlerinden Dr. Mustafa Yalçın yaşamına son verdi.
Meslektaşları sosyal medyada:
"Mustafa iyi bir adamdı. Yüzünü bir kere asık görmedik. Kibar, naif, bir o kadar da yardımseverdi..." şeklinde paylaşımda bulunmuşlar...
Fotoğrafına baktığınızda o gülen gözlerinin içindeki yaşam sevincini görmeyeniniz yoktur herhalde!..
Adeta etrafına umut saçan o güzel gözler ne oldu da kapandı?
Arkasında bıraktığı 6 sayfalık intihar mektubunda, çalışma hayatında baskı gördüğünü iddia etmiş!
Ne baskısı, kim baskı yapmış, niye?
Canına son verecek kadar bu yola götüren neden ne?
Üniversite yetkililerinden açıklama var mı?
Bu sorular birileri tarafından mutlaka cevaplandırılmalı!..
Hiçbir şey olmamış, yokmuş gibi davranarak yaşamaya devam etmek, vicdanı nasır tutmuşların yaşam felsefesidir herhalde...
Liyakatsiz, kendini bilmez bazı yöneticiler yüzünden emekliliği gelince kurumlarından hemen ayrılanlar, istifa edenler, Dr. Mustafa Yalçın gibi son çareyi intihar etmekte bulanların sayısı her geçen gün artıyor ne yazık ki!..
Bu kendini bilmez yöneticiler yüzünden sağlık kurumlarımızın içi boşalacak gibi...
***
Siyasiler ve sağlık üst düzey yöneticileri liyakat sahibi olmayan insanların atamalarına bir an önce son vermeli!
Üniversitelerdeki bazı "şişik egolu" hocaların özellikle asistanlara neler yaşattıklarını bilmiyor da değiliz...
Gelen mailleri bir dökersek sayfalara bazı hocalar kaçacak yer bulamazlar kendilerine valla!..
Sağlıkçılar, "Bunalımdaki bu insanlar canlarına kıyıyorlar. "Dur" diyecek yetkililer duysun artık!" diye de siyasi ve sağlık otoritesinden çözüm bulunmasını istiyorlar...
Biz de!..
Kaynak yenidönem Lale Akasoy
"Her şeyin başı sağlık!", "Allah sağlığımızdan etmesin!", "Sağlığımız olunca her şeyin üstesinden geliriz!" diye...
Eyvallah!
Pekiii...
Sağlıkçıların fiziksel, ruhsal sağlığı ne durumda acaba?
Kendi ifadeleriyle bıçak kemiğe dayanmış durumda!..
***
Şimdii...
Kovid belası hayatımıza girdiğinden bu yana canlarını ortaya koyarak savaşan sağlıkçılarımızın peş peşe gelen ölüm haberleriyle yıkıldık...
Şimdi de intiharlarıyla gündemdeler!
Yüreğimiz acıyor...
Ülke genelinde bu hafta içinde 3 hekim hayatına son verdi!..
Niye?
Onlar bizleri sağlığımıza kavuşturmak için çalışıyorlar...
Onlar emeklerinin karşılığını almak için mücadele veriyorlar...
Onlar liyakatsiz, şişik egolu, torpilli insanlar tarafından yönetilmek istemiyorlar!
Onlar sağlık kurumlarının, üniversitelerin makam koltuklarına atanan bazı yöneticilerin mobbingine, tehditlerine maruz kalmaktan dert yanıyorlar...
"Yeter artık, bıktııık! Psikolojimiz bozuldu!.." diye avazları çıkana kadar bağırıyorlar...
Bu çığlıkları, bu feryadı duyan var mı, hiç duyan oldu mu acaba?
Hekiminden hemşiresine, teknisyeninden güvenlikçisine, sağlık memurundan hizmetli personeline kadar...
Neredeyse hepsi mutsuz olduklarını söylüyorlar!
Mutlu olanlar da yok değil hani!..
***
Evet, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyovasküler Cerrahisi hekimlerinden Dr. Mustafa Yalçın yaşamına son verdi.
Meslektaşları sosyal medyada:
"Mustafa iyi bir adamdı. Yüzünü bir kere asık görmedik. Kibar, naif, bir o kadar da yardımseverdi..." şeklinde paylaşımda bulunmuşlar...
Fotoğrafına baktığınızda o gülen gözlerinin içindeki yaşam sevincini görmeyeniniz yoktur herhalde!..
Adeta etrafına umut saçan o güzel gözler ne oldu da kapandı?
Arkasında bıraktığı 6 sayfalık intihar mektubunda, çalışma hayatında baskı gördüğünü iddia etmiş!
Ne baskısı, kim baskı yapmış, niye?
Canına son verecek kadar bu yola götüren neden ne?
Üniversite yetkililerinden açıklama var mı?
Bu sorular birileri tarafından mutlaka cevaplandırılmalı!..
Hiçbir şey olmamış, yokmuş gibi davranarak yaşamaya devam etmek, vicdanı nasır tutmuşların yaşam felsefesidir herhalde...
Liyakatsiz, kendini bilmez bazı yöneticiler yüzünden emekliliği gelince kurumlarından hemen ayrılanlar, istifa edenler, Dr. Mustafa Yalçın gibi son çareyi intihar etmekte bulanların sayısı her geçen gün artıyor ne yazık ki!..
Bu kendini bilmez yöneticiler yüzünden sağlık kurumlarımızın içi boşalacak gibi...
***
Siyasiler ve sağlık üst düzey yöneticileri liyakat sahibi olmayan insanların atamalarına bir an önce son vermeli!
Üniversitelerdeki bazı "şişik egolu" hocaların özellikle asistanlara neler yaşattıklarını bilmiyor da değiliz...
Gelen mailleri bir dökersek sayfalara bazı hocalar kaçacak yer bulamazlar kendilerine valla!..
Sağlıkçılar, "Bunalımdaki bu insanlar canlarına kıyıyorlar. "Dur" diyecek yetkililer duysun artık!" diye de siyasi ve sağlık otoritesinden çözüm bulunmasını istiyorlar...
Biz de!..
Kaynak yenidönem Lale Akasoy