Sağlıkta Twitter Sendikacılığı: sağlık Çalışanlarının Maddi Sorunlarına Çözüm Olamayan Sadece 'Twit Atan' Sendikalar!
Sağlık sektöründe, sendikaların siyasi ve ideolojik tutumları nedeniyle, personelin özlük hakları ve mali durumlarındaki kayıplar, kazanımlardan daha fazla görülmeye devam ediyor. Özellikle son yıllarda, işçi ve memur sendikaları arasında yapılan zam oranlarının karşılaştırılması, memur sendikalarının etkisizliğini ve niteliksizliğini ortaya koyuyor. Kamu sektöründe çalışanlar arasında, sağlık personeli en düşük gelir düzeyine sahip kesim haline geldi.Son dönemde enflasyonun yükselmesi, memurların maddi açıdan zor durumda kalmasına neden oldu. Bazı kesimler, "enflasyona ezdirmedik, refahtan payımızı aldık" şeklinde açıklamalar yaparak kamuoyunda tartışmalara neden oldu. Ancak, tek maaşla geçinen memurlar, artan enflasyon ve yükselen fiyatlar karşısında çaresiz kaldı. Ev kirası ve faturaları ödemek için çift maaş bile yeterli olmaz hale geldi. Eğitimli çalışanlar, "boşa okudunuz" gibi aşağılayıcı ifadelerle hedef alınarak küçümsenir hale getirildi.Sağlık çalışanları birçok sorunla karşı karşıya kalırken, sağlık sendikalarından biri "Teşekkür" etmekle uğraşırken diğeri ise "Twit" atmakla vakit geçiriyor. Sendikaların bu tarz eleştirilerle karşılaşmamaları için isimlerini "Teşekkür Sen" ve "Twit Sen" olarak değiştirmeleri önerilebilir. Bu nedenle sağlık sektöründe sendika sayısı 54'e yükseldi, çünkü bu sendikacılık anlayışıyla onlarca sendika kurulması oldukça normal bir durum.Sendikalar, sağlık çalışanlarının maddi hakları söz konusu olduğunda, yalnızca sembolik açıklamalar yapmakla yetiniyorlar. Sorun, "Twitter Sendikacılığı" olarak adlandırılıyor. Sağlık sendikaları, sosyal medya platformlarında sadece sembolik mesajlar yayınlayarak, sağlık çalışanlarının gerçek mali sorunlarına yeterince dikkat çekemiyorlar. Sağlık çalışanlarının, asgari yaşam koşullarının altında kalan maaşlarıyla geçim mücadelesi verdikleri bir sistemde, başka sorunlar aramanın mantıksız olduğu bir gerçektir.
Sağlık sektöründe, sendikaların siyasi ve ideolojik tutumları nedeniyle, personelin özlük hakları ve mali durumlarındaki kayıplar, kazanımlardan daha fazla görülmeye devam ediyor. Özellikle son yıllarda, işçi ve memur sendikaları arasında yapılan zam oranlarının karşılaştırılması, memur sendikalarının etkisizliğini ve niteliksizliğini ortaya koyuyor. Kamu sektöründe çalışanlar arasında, sağlık personeli en düşük gelir düzeyine sahip kesim haline geldi.Son dönemde enflasyonun yükselmesi, memurların maddi açıdan zor durumda kalmasına neden oldu. Bazı kesimler, "enflasyona ezdirmedik, refahtan payımızı aldık" şeklinde açıklamalar yaparak kamuoyunda tartışmalara neden oldu. Ancak, tek maaşla geçinen memurlar, artan enflasyon ve yükselen fiyatlar karşısında çaresiz kaldı. Ev kirası ve faturaları ödemek için çift maaş bile yeterli olmaz hale geldi. Eğitimli çalışanlar, "boşa okudunuz" gibi aşağılayıcı ifadelerle hedef alınarak küçümsenir hale getirildi.Sağlık çalışanları birçok sorunla karşı karşıya kalırken, sağlık sendikalarından biri "Teşekkür" etmekle uğraşırken diğeri ise "Twit" atmakla vakit geçiriyor. Sendikaların bu tarz eleştirilerle karşılaşmamaları için isimlerini "Teşekkür Sen" ve "Twit Sen" olarak değiştirmeleri önerilebilir. Bu nedenle sağlık sektöründe sendika sayısı 54'e yükseldi, çünkü bu sendikacılık anlayışıyla onlarca sendika kurulması oldukça normal bir durum.Sendikalar, sağlık çalışanlarının maddi hakları söz konusu olduğunda, yalnızca sembolik açıklamalar yapmakla yetiniyorlar. Sorun, "Twitter Sendikacılığı" olarak adlandırılıyor. Sağlık sendikaları, sosyal medya platformlarında sadece sembolik mesajlar yayınlayarak, sağlık çalışanlarının gerçek mali sorunlarına yeterince dikkat çekemiyorlar. Sağlık çalışanlarının, asgari yaşam koşullarının altında kalan maaşlarıyla geçim mücadelesi verdikleri bir sistemde, başka sorunlar aramanın mantıksız olduğu bir gerçektir.