Binlerce sağlık emekçisi üye oldukları sendikalardan umudunu iyice kesmiş durumda!
Kimileri istifa ediyor, kimileri başka sendikaları tercih ediyor, kimileri de yeni oluşumlara ışık yakıyor!..
Sağlık emekçileri, söz konusu kopuşlardaki ve eylemlerdeki nedenin; üye oldukları sendikaların özlük ve mali haklarına sahip çıkmamalarından kaynaklandığını söylüyorlar...
Sağlık alanında neredeyse 50'ye yakın sendika var...
Yani, sendika sayısı sayılamayacak kadar fazla...
Ve her gün birileri yeni bir sendika kurmak için sosyal medyada nabız yokluyor...
"Nabız yokluyor!" ama sağlık emekçileri bu "oyuna" gelecek gibi değil!
"Sadece mevcutlara bir yenisi daha eklenir hepsi bu!" diyorlar.
Çünkü yıllardır boş vaatlere doydular, verilen sözlerin tutulmaması nedeniyle de bıktılar, yoruldular...
Sanki emekçilerden yana sağlık sisteminde her şey iyiye gidiyormuş gibi bir de bazı sendikaların etkisiz - yetkisiz, umursamaz tavrı bardağı taşıran son damla mı oldu ne!
Neyse...
***
Sağlık emekçileri, "Sendikacılık 90'lı yıllarda bitti. Çoğu iktidar yanlısı oldu! Bir meslek örgütü olsa sorunlarımız çözülür sanki. Sağlık çalışanlarını tek çatı altında toplayan bir meslek odası kurmamız lazım. Mesela Türk Tabipleri Birliği gibi..." diyorlar ama bu kapsamda meslek odası kurmak için yasal zemin yok sanırım...
Bilemiyorum...
Devam edelim sağlık emekçilerinin anlatımlarına:
"Yeterince işe yaramayan gereksiz sendika var sağlık alanında. Bu işi siyaseten ve koltuk sevdasından uzak duran bir anlayış sendikayı ileriye taşıyabilir. Masaya oturup istediğini alamayınca 'Ben masadan kalktım, kabul etmedim...' gibi boş laflara karnımız tok. İktidarın istediği oluyorsa sendikacılıktan söz etmek doğru değil! Ancak siyasetle alakası olmayan bağımsız bir sendika iş yapar. Ne var ki belli bir nüfusa ulaşınca siyaset işin içine giriyor. Kimi genel başkan olmak, kimi de milletvekili listelerinde yer almak için bu mevkiyi kullanıyor!.. Yani biz sağlık emekçilerini düşünen yok... Herkes kendi amaçları için çalışıyor ve bir yerlere gelmeye uğraşıyor... Olan biz sağlıkçılara oluyor... Elde yok, avuçta yok!.."
***
Evet, sağlık emekçilerinin söyledikleri bu şekilde...
Veee...
"Hem iktidarlar, hem de sendikalar tarafından yıllarca kandırıldık, avutulduk!" şeklinde ifadeler kullanan sağlık emekçileri:
"Hani nerede 3600 ek gösterge, yıpranma payı, ek ödemelerin maaşa yansıtılması, tek kalem maaş! Hiçbir isteğimiz hiçbir platformda karşılık görmedi maalesef!.." diyerek sıkıntılarını paylaştılar...
Hiç de haksız sayılmazlar!
Sağlık emekçilerinin, kovid-19 salgınında bizim için yaptıkları fedakârlıkları ortada...
Söylenecek söz yok!
Her şey tez zamanda gönüllerince olsun!..
Kaynak Lale Akasoy Yenidönem
Kimileri istifa ediyor, kimileri başka sendikaları tercih ediyor, kimileri de yeni oluşumlara ışık yakıyor!..
Sağlık emekçileri, söz konusu kopuşlardaki ve eylemlerdeki nedenin; üye oldukları sendikaların özlük ve mali haklarına sahip çıkmamalarından kaynaklandığını söylüyorlar...
Sağlık alanında neredeyse 50'ye yakın sendika var...
Yani, sendika sayısı sayılamayacak kadar fazla...
Ve her gün birileri yeni bir sendika kurmak için sosyal medyada nabız yokluyor...
"Nabız yokluyor!" ama sağlık emekçileri bu "oyuna" gelecek gibi değil!
"Sadece mevcutlara bir yenisi daha eklenir hepsi bu!" diyorlar.
Çünkü yıllardır boş vaatlere doydular, verilen sözlerin tutulmaması nedeniyle de bıktılar, yoruldular...
Sanki emekçilerden yana sağlık sisteminde her şey iyiye gidiyormuş gibi bir de bazı sendikaların etkisiz - yetkisiz, umursamaz tavrı bardağı taşıran son damla mı oldu ne!
Neyse...
***
Sağlık emekçileri, "Sendikacılık 90'lı yıllarda bitti. Çoğu iktidar yanlısı oldu! Bir meslek örgütü olsa sorunlarımız çözülür sanki. Sağlık çalışanlarını tek çatı altında toplayan bir meslek odası kurmamız lazım. Mesela Türk Tabipleri Birliği gibi..." diyorlar ama bu kapsamda meslek odası kurmak için yasal zemin yok sanırım...
Bilemiyorum...
Devam edelim sağlık emekçilerinin anlatımlarına:
"Yeterince işe yaramayan gereksiz sendika var sağlık alanında. Bu işi siyaseten ve koltuk sevdasından uzak duran bir anlayış sendikayı ileriye taşıyabilir. Masaya oturup istediğini alamayınca 'Ben masadan kalktım, kabul etmedim...' gibi boş laflara karnımız tok. İktidarın istediği oluyorsa sendikacılıktan söz etmek doğru değil! Ancak siyasetle alakası olmayan bağımsız bir sendika iş yapar. Ne var ki belli bir nüfusa ulaşınca siyaset işin içine giriyor. Kimi genel başkan olmak, kimi de milletvekili listelerinde yer almak için bu mevkiyi kullanıyor!.. Yani biz sağlık emekçilerini düşünen yok... Herkes kendi amaçları için çalışıyor ve bir yerlere gelmeye uğraşıyor... Olan biz sağlıkçılara oluyor... Elde yok, avuçta yok!.."
***
Evet, sağlık emekçilerinin söyledikleri bu şekilde...
Veee...
"Hem iktidarlar, hem de sendikalar tarafından yıllarca kandırıldık, avutulduk!" şeklinde ifadeler kullanan sağlık emekçileri:
"Hani nerede 3600 ek gösterge, yıpranma payı, ek ödemelerin maaşa yansıtılması, tek kalem maaş! Hiçbir isteğimiz hiçbir platformda karşılık görmedi maalesef!.." diyerek sıkıntılarını paylaştılar...
Hiç de haksız sayılmazlar!
Sağlık emekçilerinin, kovid-19 salgınında bizim için yaptıkları fedakârlıkları ortada...
Söylenecek söz yok!
Her şey tez zamanda gönüllerince olsun!..
Kaynak Lale Akasoy Yenidönem
